1 Night 2 Days “Happy Sunday”

Geçenlerde şu postta birazcık bahsetmiştim bu programdan, ilk başlarda Lee Seung Gi için izliyordum (bunu itiraf edeyimde aradan çıksın) ama sonradan her üyesini ayrı bir sevdim..

*1 Night 2 Day KBS’de Happy Sunday olarak adlandırılan Pazar günü eğlence programlarımı olarak 2007’den beri yayınlanmaktadır. Bir çok üye değiştirmiş olan program geçtiğimiz aya kadar 6 kişi ve bir köpek olmak üzere yollarına devam ediyordu.

*İlk başta Kang Ho Dong tarafından Kore’deki tatil mekanlarını tanıtmak amacıyla yayına başlayan program daha sonra oyunlar, yarışmalar ve  etkinliklerle daha çok eğlence programı olarak anılmış.

* Kore’nin yakın yerlerine geziler düzenleyen ekip bir geceyi orada geçirerek seyircilere oraya gidenlerin neler yapması, yemesi gerektiğini gösteriyorlar. Bunun yanı sıra iş birliği içinde yemeklerini kendileri hazırlayıp,  kalacak yerlerini kendileri ayarlıyorlar. Tabi daha çok yaptıkları yarışmalarda kaybedene ceza olarak bu işleri veriyorlar.

*Program başlarda kurucu Kang Ha Dong,  şovmen Eun Ji Won ve komedyen Lee Su Geun ile başlasada daha sonra ekibe şarkıcı /oyuncu  Kim Jong Min  ve Lee Seung Gi  son halini almıştır. Kim C, MC Mong, Ji Sang Ryul ve Noh Hong-Cheol’de programa katılıp ayrılan üyelerdendir.

*Güney Kore gezileriyle başlanan program Çin ve Japonya dahil olmak üzere bir çok yakın ülke gezilmiştir.

*Her üyenin gerek görünümü gerekte davranışları ve kişiliğine bakılarak diğer üyeler tarafından verilen lakapları vardır. Ayrıca Kore’lilerin programlarında olan olaylarla ilgili ekranda komik yazılar ve sesler olur. Her üyenin kendine özel bir yazı rengi vardır. Bu renkte yazı ekranda belirdiğinde o üyeden bahsediliyor demektir.

ÜYELER

Kang Ho Dong

Programın yapımcısı ve ana sunucusudur. Çoğu zaman anlatılması gerekenleri o anlatır. Oyunlarda kuralları anlatır, kısacası düzeni o sağlar diyebiliriz. Lee Seung Gi ile Strong Heart adlı bir eğlence programı daha sunmaktadır.  Ho Dong’un lakabı  “Domuz” ve “Ayı”dır. Altyazı rengi kırmızıdır.

Eun Ji Won

Mesleğini duymaya hazır olun! Kendisi şarkıcı, besteci, oyuncu, dansçı, yapımcıdır. Tamam tamam kısaca şovmen diyelim yine yukardaki gibi;) İçlerinde belkide en dolu dolusu, en enerjik olanıdır. Çocuksu davranışları yüzünden lakabı “çocuk” ya da “İlkokul öğrencisi Eun”  denmektedir. Altyazı rengi turuncudur.

Lee Su Geun

Komedyen olarak geçsede şarkıcılık yönü de vardır. Hatta Eun Ji won ile birlikte dijital single çıkarmışlardır. Gruptaki bence en şansız üyedir. Ne kadar zor iş varsa hep ona denk gelir. Çöp çekseler bile kısa çöpü çeken hep olur. Hatta izlediğim videoların birinde kış günü denize girmek zorunda bile kalmıştır. Lakabı çok çalışkan olması nedeniyle “İşçi” dir. Altyazı rengi gridir.

Lee Seung Gi

Fotograf seçerken nasıl zorlandığımı tahmin bile edemezsiniz;) Kendisi hakkında destansı bir post hazırlamıyor olsam bu postu Seung Gi tanıtımına çevirebilirdim ama ucuz atlattınız:P Bildiğiniz üzere Seung Gi şarkıcı, oyuncu ve sunucudur. Üyeler arasında en çok Kang Ho Dong ile anlaşır. Lakabı “Huh Dang” dır.  Olayları kendi açısından yorumlayan farklı bir yönden algılayan kişi anlamına geliyormuş. Altyazı rengi deniz yeşilidir.Bazı dedikodulara göre oda müzik kariyerine yoğunlaşmak için bu ay sonunda 1N2D ve Strong Heart programlarını bırakacakmış. Ama ajansı geçtiğimiz günlerde Seung Gi’nin askere gidene kadar programdan ayrılmayacağını açıklamışlar.

Kim Jong Min

Kim jung Won aslında programın başlangıç ekibinde vardı. ama askerlik nedeniyle ilk yıldan ayrılmak zorunda kaldı ve geçtiğimiz yıl programa dönüş yaptı. Oyuncu ve şarkıcı olan Jung Won’un lakabı askerlik tecrubeside olduğu için “Beyin” dir. Altyazı rengi mavidir.

Kim C

O da on parmağında on marifet olan üyelerden. Kendisi şarkıcı, besteci, söz yazarı, yapımcı, film ve belgesellerde anlatıcıdır.  Lakabı içlerinde en bilgili olduğu için ve her işi çok iyi bildiği için “Uzman” ve aralarında en büyük olduğu içinse “Ağabey” dir. Altyazı rengi limon yeşilidir (fosforlu yeşil). Müzik kariyerine odaklanmak için geçtiğimiz ay programdan ayrılmıştır. Tüm üyeler Kim C’yi gözyaşları içinde uğurlamıştır. Kang Ho Dong ondan programa geri dönmesi için bir söz almıştır.

 

MC Mong

Asıl adı Shin Dong Hyun olan Mc Mong şarkıcıdır. (Rapçi desek daha doğru olur sanırım;) ) Grup içindeki enerjik hareketleri nedeniyle lakabı “Vahşi Maymun”dur. Altyazırengi kahverengidir. Oda Eylül ayında askere gittiği için programdan ayrılmak zorunda kalmıştır.

Sang Geun

Programın maskotudur. Asıl adı Herbie’dir ama eski üyelerden Ji Sang Ryul ona Sang Gun ismini vermiştir. Sang Geun programla birlikte büyümüştür, ne de olsa 4 yıllık bir geçmişi var. Oda programdan ayrılanlar arasındadır.

*Daha ayrıntılı bilgi için wikipedia sayfasına bakabilirsiniz.

Üyeleri birde Kang Ho Dong’dan dinleyelim, ama lise halleriyle;) Ji won’un (3. sırada çıkan) bir çıkışı var ki koptum resmen, ondan sonraki üyelerde aynı müziği istiyorlar ama Ji won kadar başarılı oluyorlar mı, izleyelim. Bence Seung Gi’ninki de süperdi.(- taraf tutmuyom valla bak, izleyin görün-)

Şimdi de en zor kısma geldik, izlediğim videolardan en beğendiklerimi seçmeye çalıştım ama ne kadar başarılı olduğum tartışılır. Bana kalsa bu postta 75 tane video olabilirdi:P

*İlk videomuzda, her zaman zor görevlerden  (yarışmalardan) şikayet eden üyelerimizin görevi sokakta 30 dakika boyunca uyumak. Ama rol yapmak yok, bildiğin derin uyku. İlk başta görev uyku olunca seviniyorlar ama bakalım pat diye uykuya dalmak kolay olacak mı? Önce evde bir kaç deneme yapıyorlar:

Burada da denemelerden sonra sokakta uyuma aşamasına geçiyorlar. Seung gi’nin herkesi kendine el sallıyo sannetmesi süperdi. Ona değilde Sugeun’a olduğunu öğrenince utancından şapkasının altına gizleniyor garibim.

*Oyunlarda cezalar olduğu söylemeiştik. Örneğin aşağıdaki videoda bir ziyafet sofrasının önünde duruyorlar ve oyuna başlıyorlar her hata yaptıklarından sofradan bir tabak eksiliyor ve sona pek bir şey kalmıyor gibi;)

 İkinci bölümde oyun her seferinde Sugeun’da takılıyor ve masadan bir tabak eksiliyor.

*Bizimkiler kulaktan kulağa oynarlarsa ne mi olur? Kulaklıklara dikkat;) Burada da Seung Gi’nin DuoDenum’u Bikini Show olarak anlamasını hala çözemedim, sonradan hareketlerden öyle sandığını anlatıyor ama pek yemedim:P Birde 9.30 – 9.40 arası gülmekten öldüğümü söyleyeyimde içimde kalmasın.

Şimdilik bu kadar video yeter, zaten dayanamam izledikçe paylaşırım beğendiğim videoları;)

Notlar:

– Öncelikle bu tanıtımı araştırmalarım sonucu ve  wikipediadan yararlanarak hazırladım. Bu yüzden hiç bir şekilde alıntı yapılmaması rica olunur, dostlar.

– İkinci olarak bloga yeni bir kategori ekledim artık uzakdoğunun dizileri ve filmleri dışında becerebildiğim kadar programlarını da tanıtmaya çalışacağım, umarım beğenirsiniz 😉

 

 

 

Uyarılar, Tavsiyeler Vs…

“Aslında böyle şeyleri söylemeyi pek sevmem ama..” diye bir Kim Joo Won (SG- Hyun Bin) girişiyle başlamak istiyorum ki gerçekten de sevmem ama resmen artık zorluyorlar adamı. Konu ne midir? Konu bloglar arası aşırıya kaçan esinlenmeler, alıntılar, çalıntılar vs. Haa diyeceksiniz ki “Aman efendim sanal alem bu, burda bir şey paylaşıyorsan onu başka yerlerde başka isimlerle görmeye alışık olmalısın.”   Üzgünüm ama alışamıyorum bir türlü. Daha doğrusu anlamıyorum bu durumu hayır sen milletin bir ton vaktini harcayıp, uğraşıp post yaptığı bir konuyu yüzsüzce nasıl alır kendi alanında kendi ürünün gibi paylaşırsın. Bir kere vicdanın el vermemesi lazım, hadi diyelim vicdanın yok o zaman yüzsüz olman lazım, elbet postun sahibi kendi yazısını tanıyacak, ya da okuyucular tanıyacak. Sen “hırsız” damgası yemeyi nasıl göze alırsın, tuhaf bir durum anlayacağınız.

“Sen” diye tek bir kişi gibi konuştuğuma bakmayın aslında bu zamana kadar bir çok blogcu arkadaşım bu durumla karşı karşıya kaldı. Bazen postlarımız noktası virgülüne kadar kopyalanıp kendi yazılmış gibi tanıtıldı. (Ki bunu yapan kişinin blogu şimdi sizlere ömür) Bugüne kadar gidip sessizce uyarıyordum ama bu olay git gide arttığı için bir iki kelam edemeden duramadım. Bu uyarı ve tavsiyeler bu konu hakkında tek ve son diyeceklerimdir. Bunun üstüne hala bu durum devam ederse hepinizin bildiği gibi Bilişim Suçları Mahkemesi diye bir olay var.  Tüm blogcu arkadaşlarım adına söylüyorum:

Bu söylediklerim tabiki dizi, film vs tanıtımları için geçerli değildir. Herkes izlediği dizi-film hakkında “kendi” düşüncelerini yazmakta tabiki serbesttir. Bu söyleyeceklerim daha çok blogcuların kendi yazı dizileri, kendi fikirleri, bir film veya diziden yola çıkarak oluşturulmuş postlar ve dizinin sadece bir bölümü, bir sözü, bir sahnesinden ya da konusundan  yola çıkılarak “kendine özgü” postlarını, özel listelerini  kapsamaktadır. Onun dışında bir dizi-film tanıtımı başka bloglarda okumak en zevk aldığım şeylerden biridir. Başkalarının onu izlerken hisettikleri, düşünceleri vs bunları okumayı seviyorum. Sözüm bu tanıtımların dışında kalan özgün postlar içindir.

* Öncelikle postların bire bir izinsiz olarak kopyalanıp yayınlanmasını kesinlikle ama kesinlikle istemiyoruz. (Zaten yasal olarak da suçtur.) Bazı arkadaşlarımız izin alınıp alıntı olarak gösterilmesini olumlu karşılıyorlar ama ben alıntı olayına da karşıyım.

*İkinci olarak kendilerini uyanık sanıp postun hepsini değilde sadece bir bölümünü alıp kendini sorumlu hissetmeyenler var ki onlar daha tehlikeli. Ne yaparsan yap istersen o yazıyı başka bir konuyla birleştir istersen başlığını değiştir içindeki cümlelerden direk anlıyoruz arkadaşım çok üzgünüz bizim için hala “hırsız” katagorisindesin bunu bil.

*Üçüncü olarak yazım tarzı, kullanlanılan özel sözcükler, kişiye özgü tanımlamalar  vs.. Tabiki sevdiğinizi beğendiğiniz yanlarda esinlenmeler doğaldır ama  o kadar abartılılmamalı diye düşünüyorum.

Aslında herkes kendi tarzında kendi düşüncelerini, kendi buluşlarını, kendi hisettiklerini, kendi görüş ve fikirlerini sadece  “kendi” gibi yazarsa hiç bir sorunun kalmayacağı inancındayım.

Bu da ilk ve tek resmi postum olarak kayda geçsin der, tüm blogdaşlarıma umarım böyle olaylar artık daha az  başımıza gelir (gönül ister ki hiç gelmesin) diyerek bitiririm.

Pasta *Mevzu Aşk Olunca….

İzlediğimiz dizilerde, filmlerde, animelerde hatta bildiğin çizgi filmlerde, okuduğumuz mangalarda çeşit çeşit aşk tarifi gördük. Ki zaten en sevdiğim sahnelerdi bu, benzetmeler, dolaylı yollardan anlatmalar. İki tarafında aslında neyden bahsettiğini bilmesi ama o sözün ağızdan direk çıkmaması… Şu ana kadar izlediğim en yaratıcı en romantik tarif buydu. Belki de senin romantikliğinde bu muymuş diyeceksiniz ama ben çok sevdim 😉

Seo Yoo Kyung:  Neden ona da izin verip insanın kafasını karıştırıyorsun? Neden kalbimi bıçakla çıkarıp üzeine şeker ve tuz ekleyip yemiyorsun? Masanda kestiğin bir balık mıyım ben?

Şef:  Kalbinden yemek yapmak istemiyorum.

Yoo Kyung: Elinde bıçak olduğu için hiçbir şeyden korkmuyorsun değil mi? Balık temizlerken bir yerlerini kesebilirsin veya boğazına bir kılcık takılır ve ölebilirsin. Bilmiyorsun ki kesme tahtasına gelen balık zaten hiçbir şeyden korkmuyordur. Keskin kemikleri etinin altına gizlenmiştir.

Şef: Yani?

Yoo Kyung: Kemiklerime dikkat etmeni söylüyorum.

Şef: Hiç taze değilsin, uzun süre önce yakalandın ve çok fazla raf ömrün yok. Bunları biliyor muydun? Temizlenmen çok zor ve hazırlanman emek istiyor. Bütün bu çalışmalardan sonra geriye bir şey kalmıyor. Garnatürlerle süslensen bile güzel değilsin. Her neyse yemeğe deyecek bir şey değilsin. Seni kesme tahtama serip bıçağımı çıkarmayacağım. Senden yemek yapmayacağım, oldu mu? Kesme tahtamdan kurtulman için söylüyorum.

Yoo Kyung: Kurtulmamı söylüyorsun ama çoktan kesme tahtandayım. Kurtulmamı söylüyorsan çöpten başka gidecek yerim olmaz. Kalbimi söküp atmamı mı söylüyorsun?

Birkaç Gün Sonra

Şef: Hey Balık, eğer kesme tahtamdan kurtulmayı düşünüyorsan ölürsün.

Yoo Kyung: Ha?

Şef: Ben de senden hoşlandığımı söylüyorum.