Yıllardan 2011’di tarih 23 Haziranı gösteriyordu, o zaman size hain bir söz vermiştim. Tam olarak Çuhaye vs Saranghae yazısındaydı. O zamanlar fakir ama gururlu ve de çalışkan bir genç yazar vardı. Şimdi hala fakir ama gururlu tembel bir yazar var idare ediverin artık canım aaaa. (Sandalyeden dönerken düşer) Gururlu yönünü kaybetmediğim de yıllar geçse de sözümü tutarım dedim ve tam olarak aynı başlıkla karşınızdayım. (Nereden bulmuşsam bu tipitip başlığı ama söz sözdür mecbur) Eskiden ne güzel yazıyormuşum yaa valla tekrar okurken güldüm haa (Ek 1: eskiden fakir ama alçak gönüllü bir yazar vardı.)
Sanıyor musunuz yıllar geçti ama Kore dizi piyasası değişti yoo yoo hiç mi değişmedi bir de üzerine fantastiği soktular, sormayın çok bozdu ama konumuz şimdi o değil daha sonra “Kore Dizi Piyasası Neden Bu Kadar Bozdu ve Önünü Alamadık.” adlı yazıyla onu da açıklarız. (Bu bir söz değildir yooooo… yine yaptım yine söz verdim:S) Ben daha fazla söz vermeden konumuza geçelim. Şimdi ilişkilerde ki yavaş ilerleyişi maddeler halinde tartıştık, bu konuda hemfikirsek devam edebiliriz. (aynı fikirde olmayanlar lütfen sınıfı terk etsin yok yazmıcam tamam hadi çıkabilirsiniz.)
Öncelikle beşinci aşamada nolmuştu bir hatırlayalım: “Geldik en güzel, atraksiyonlu, gerilim ve adrenalin dozu yüksek aşamaya. Beşinci aşama da çocuk ve kız yukarda bahsettiğim çocuğun kararsızlık nedenleri üzerine bir kavga yaşarlar. Kız “Yetti artık senin bu kararsızlığından çektiğim. Gidip ikinci adama varıcam ve bir Kore dramasının kalıplarını yıkıp ünlü olacağım.” der. (İçinden böyle dediğine eminim.) Çocukta “Hayır olamaz bu bir Kore dramasıysa seni ikinci erkeğe yar etmem.” der ve kızı kolundan tutup çekmek suretiyle kendine çevirerek “Saranghae” der. Bu sözü duyduğu anda eriyen kız su buharı olmadan önce çocuk kızı öper. Burada ki öpme sözcüğü tamamen mecaz anlamda kullanılmıştır zira ortada öpücük sayılabilecek bir eylem yotur. Kız ve çocuk dudaklarını birbirine değdirerek 35 saniye kalır desek daha iyi olur ama işte o zaman romantiklikten 90 derece sapmış postum 180 dereceye doğru gider diye demiyorum. “
İşte bundan sonra “ayy bah sonunda lovely dovely yerler görüceğiz muradımıza ereceğiz iki rahat yüzü göreceğiz” derseniz çok büyük hata edersiniz hayır o kadar sene Kore dizisi izliyorsunuz hala bunu diyorsanız bırakın bu işleri gidin masal neyin okuyun çocuğum. Gökten 3 elma düşerse de birini soyup bana verin, canım çekiyordu hep küçükken… Çocukluk travmama da değindik hoş oldu:P
Evet, bu kavuşma sonrası ayrılma nedenlerine geçtik nihayet şükürler olsun sadede geldim.
Madde 1: Kız fakirse “Ben sana layık değilim.” düşünceleri başına üşüşmeye başlar. Hayır sen 10 bölümdür çocuğun peşinden koş o zaman durup bir düşünme ama ne zaman çocuk aşık hooop ben sana layık değilim. Aklın nerdeydi kızım aklın nerdeydi 10 bölüm boşuna mı izledik biz seni destekledik o kadar ver bize 600 dakikamızı geri:P
Madde 2: Çocuğun ailesi kızı bir şeyle tehdit ediyorsa ya da bak kızım sen bizim çocuğa yaramıyosun senin yüzünden hep kötü şeyler geldi başına yazıktır günahtır seviyosan şu garibi acı…. Kız da zaten meyillidir bu yüzden bırakma yaa, aha teyzecim doğru dedim ben yaramıyom bu adama bu kadar da peşinden koştum neyse artık kısmet değilmiş der ve arkasını dönüp gider. Çocuk bir şeyden habersiz tabi allah onunda belasını versin bu kadar dizi izleyip hala bir fakir ama gururlu kızın neden sebepsiz yere ayrıldığı öğrenememiş.
Madde 3: Kızımız neden ayrıldığını kendi de bilmemektedir. Bir neden uydurur ama buna kendi de inanmaz o yüzden daha mantıklı olan 1 ya da 2 numaradan birini seçer. (Örnek: Master’s Sun, kızın neden ayrıldığını anlayan bi anlatabilir mi yorum olarak allaşkına)
Madde 4: Aniden çok trajik bir olay olur. Annesi kaza geçirir, babası çatıdan düşer, küçük kardeşine süt arabası çarpar vs) Bu nedenlerden birisi olursa artık duruma göre “Ben oynaş peşindeyim ailem kaza geçirdi” pişmanlığı, “Ailenin reisi ben oldum artık çalışmam gerek” sorumluluğu gibi nedenler olması mümkündür.
Madde 5: Ortada hiç bir neden yoktur ama dizinin 2 bölüm uzaması gerekiyor. Napalım edelim de biz bunları ayıralım, allah kahretsin bi bayram tatili olsa da 2 bölüm çekmesek düşünceleriyle oluşturulmuş, dizi de pat diye ortaya çıkan 2. kadın veya 2. adamın girmesi sonucu bir ani ayrılmalar olabilir.
Madde 6: Kızın birden geleceğini kariyerini eğitimini falan düşüneceği tutar. İdealist bir Çalıkuşu olur aniden yok efendim ben okuyacam hem de yurt dışında ne sandınız aşağısı beni kurtarmaz, der ve çocuğa yaa bana müsade edersin ya da ayrılırız der. Tabi çocuk şaşkın ne diyeceğini bilemez kalakalır. Bu kalakalmadan istifade kız pat ayrılıverir. İşte sonucunda zavallıcık çocuk mecbur kabul etmek zorunda kalır falan.
Madde 7: Yaş engeli vardır. Sen 10 bölümdür küçük müçük deme çocuğu götür, yeni aklına gelsin teyze hanım oldu o zaman:P Bunun sonucunda da çocuk kızı sevdiğini ve yaş farkının önemli olmadığına ikna eder ve o anda izleyici tüh allah kahretmesin bak ne güzel ayrılacaklardı tepkisini verir.
İşte böylece 2 bölüm daha izleyici keklenmiş yapımcıların ekmeğine yağ sürülmüştür. Bundan bir kaç türlü barışma yolları olabilir. Zaten bazılarını maddelerde yazarken bahsetmiştik. Bunlar dışında araya 2. adam desteği ya da arkadaş desteği girmesi ve bizimkileri zorla barıştırmaları, aradan yıllar geçmesi sonucu tekrar karşılaşma,ayrı kalınan süre boyunca onsuz yaşayamayacağını anlaması vs vs bunlar böyle devam eder. Böylece bir sözümü de yerine getirmenin gönül rahatlığıyla gidiyorum. Kendinize iyi bakın bu oyunlara gelmeyin sayın izleyici:P